Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 23 Nisan 1920 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde kuruldu. Kuruluşunun üzerinden tam 105 yıl geçmiş olan TBMM, Türkiye’nin siyasi hayatında bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. Bugün, bu önemli kurumun nasıl şekillendiğini, geçmişteki zorlukları nasıl aştığını ve gelecekte karşılaşacağı muhtemel değişimleri ele alacağız.
TBMM, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden yolda atılmış en önemli adımlardan biridir. Kurtuluş Savaşı sırasında, ülkenin bağımsızlığı için savaşan bir ulusun iradesini temsil eden meclis, ulusun bağımsızlığını tehdit eden pek çok engeli aşarak, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu ilkesini ortaya koymuştur. 1921 Anayasası’ndan 1982 Anayasası’na kadar geçen süre zarfında TBMM, pek çok siyasi, toplumsal ve ekonomik değişimin merkezinde yer almıştır. Bu süre zarfında, meclis hem yasaların oluşturulmasında hem de ülke politikalarının şekillendirilmesinde kritik bir rol oynamıştır.
105 yıllık bu süre zarfında TBMM, yalnızca yasaların mekânı olmaktan öte, bir demokrasi mücadelesi olarak da varlık göstermiştir. 1960 darbesi, 1980 askeri müdahalesi ve sonrasında yaşanan siyasi krizler, TBMM’nin varlığını sorgulatan birçok an yaşanmasına neden olmuştur. Ancak bu darbe süreçleri, meclisin meşruiyet kazanma mücadelesini de pekiştirmiştir. 2000’li yıllarda gerçekleştirilen reformlar ve demokratik açılımlar, TBMM'nin güçlendirilmesine yönelik önemli adımlardır. Bugün mevcut olan parlamenter sistem, geçmişe kıyasla daha fazla temsil yeteneğine ve katılımcılığı artıran dinamiklere sahiptir.
Gelecekte TBMM’nin karşı karşıya kalacağı zorluklar nelerdir? Dijitalleşen dünyada, sosyal medya ve diğer iletişim araçlarının etkisi, halkın siyasi katılımında yeni boyutlar açmıştır. TBMM, bu yeni değişimlere ayak uydurarak, halkla daha fazla iletişim kurmalı ve toplumun her kesimine seslenebilmelidir. Bu bağlamda, TBMM ve milletvekilleri, daha şeffaf bir süreç yönetimini benimseyerek halkın beklentilerini karşılayacak şekilde politika geliştirmelidirler.
105. yılına giren Türkiye Büyük Millet Meclisi, geçmişin mirası ve geleceğin umudunu taşımaktadır. Siyasi krizlerle dolu tarihine rağmen, TBMM her daim Türk milletinin iradesini temsil etmeyi başarmıştır. Bugün, demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi evrensel değerlere sahip çıkmanın bilincinde olan bir TBMM, yukarıda bahsedilen zorluklarla başa çıkabilmek için yenilikçi çözümler aramakta ve bu doğrultuda çalışmalar sürdürmektedir.
Sonuç olarak, TBMM'nin 105. yılı, sadece bir kutlama değil, aynı zamanda siyasi tarihimizde ne denli önemli bir rol oynadığını hatırlamak için bir fırsattır. Bugün, meclisin ve temsil ettiği değerlerin önemini bir kez daha kavramalı, geleceğimizi daha demokratik bir şekilde şekillendirmek için çalışmalıyız. Ülkemizin geleceği için atılacak her adımda, TBMM’nin iradesinin ve milletin sözünün her daim hükmü olacağını unutmamak gerekir.